28 Eylül 2011

Oluyo Bazen ❶

      Her zaman ruhsal bunalımlardan türeyen duygusal yazılar yazacak değilim. Zaman zaman ben de eğlenceli biriyim. Daha doğrusu eğlenceli adamlarla vakit geçirmeyi seven biriyim. Geçenlerde facebook’ta bir fotoğrafın altında türk zekasıyla oluşturulmuş, kelime oyunu içeren bir lakap(nick) ile karşılaştım. Şahıs herhalde kızıldereli kökenli olacak ki kendini “osuran boğa” diye adlandırmış. Bu basit espiri beni oldukça eğlendirdi.

      Üniversiteyi bir İç Anadolu kenti olan Aksaray’da okudum. Kaza bela bir jeoloji mühendisi oldum. Her öğrencilikte olduğu gibi hüzün vardı ama hüzünden daha çok eğlence ve komedi vardı. Kampüs içinde olmayan, yol kenarında bir mühendislik fakültesi hayal et. Mühendislik ki, her bir erkeğe 100-150gr kız arkadaş düşüyo. E işletme, hemşirelik vb. fakülteler ve yüksekokullar başka yerlerde. Durum böyle olunca hiçbir meziyeti ve güzelliği olmayan ve iki kelimeyi bir araya getiremeyen bayanlar dahi karaborsaya düşüyo. Olanlara inanamazsın. Herbir kız dk’da 5 teklif alırken, herbir erkek fakültedeki tüm kızlara teklif ediyor. (Topu topu 15-20 kızdan bahsediyorum tabi.) Tabi genelleme yapıyorum. Tüm erkek arkadaşlarım alınmasın. Çok yakışıklı ve bilgili adamların gözümün önünde harcandığını gördüm. Birde hem yakışıklı hem bilgili adamlar vardı ya, olan onlara oldu. (Sarışın, renkli gözlü ve aykırı düşünceli, elektronik sever arkadaşıma ithaf olsun. ismi lazım değil :) Lord Voldemort gibi oldu.



       Geçenlerde yakın bir arkadaşım “abi n’olcak bu memleketin hali böyle” dedi. Hacı çok vurdumduymazım bu ülkeye karşı dedim. Sonra “o değilde dün gece rüyamda gerdeğe girmişim, ama gelinin duvağını açıyodum, yanlış anlama” dedi. Bunlar uzak hayaller kardeşim gel birer espresso içelim kendine gel dedim. Yandaki dayı ise temsili resim.  Zira Türkiye bu şakayı çoğu şanssız erkeğe yapıyor. Hayat gerçekçilikten uzak komik bir rüya değil mi? 


      Takip ettiğim karikatür dergilerini sadece tuvalette okuyor olmam, çizer ve yazarlara saygısızlık oluyormu diye düşünüyorum bazen. Ama güzel şey, şiddetle tavsiye edilir. Fakat tuvaletten gelen “ehe mehe” seslerini, ev ahalisi oldukça garipsiyor. Olsun. Gerçi Umut Sarıkaya isimli favori çizerim, bu durumu farkında. Hatta durumla ilgili bir karikatürü bile vardı ama şimdi bulamadım.

       Daha evvelsi gün de bir akrabam, “ya bi karayiplere gitsek ya” dedi. Önce gülümsedim, sonra bir kahkaha attım. Zira daha 3 saat uzaklıktaki Marmaris'e gitmemiştim. Zamanla olur diye karşılık verdim. Fakat kahkahamı yinelemeden de edemedim.


 Eski bir yazım.. Geçen sene "Şapşal Koala" blogunda yazmıştım. Tekrar paylaşasım geldi.. :) 
Anıl ÖZER

9 yorum:

  1. Adsız28/9/11

    Bu ara eğlenceli yazılara döndün :) Mutlusun galiba :)) Artık sebebi neyse ?? :))

    YanıtlaSil
  2. Hatırlıyorum bunu :)

    YanıtlaSil
  3. Sim Büyücüsü28/9/11

    Bu serinin 2. de vardı ama.. Arayı soğutmadan paylaş :)

    YanıtlaSil
  4. 2. si vardı.. Çabuk 2.si gelsinn :))

    YanıtlaSil
  5. Haha Eda ile aynı fikirdeyim aga.. Nerde 2. si.. Hemen yayınla... :))

    YanıtlaSil
  6. Senin bu alanda tepkiler süper ,hastasıyım... Unutmadan şu karayiplere gitme planı kime aitti acep:)

    YanıtlaSil
  7. :D evet kuzen karayipler planı sana aitti di mi ?

    YanıtlaSil
  8. hahhh haaa! ewet ! bu yazını okurken dakikalarca gülmüştüm..:))

    YanıtlaSil