2 Şubat 2013

Blogum Dergisi Şubat 2013 Saysı ve Benim Lakırdılarım

Blogum dergisi Şubat 2013 sayısı yayında. Misafir yazarlığa yine süstaşlarıyla ilgili yazarak devam ettim. 48inci sayfa benim için ayrılmış. "Dikkat Çekici Görsellik" başlıklı yazımda Jeod Yapısı'nı anlatıyorum. İlgi duyan arkadaşlarımın okumasını tavsiye ederim. 
 

Dergiyi açamayanlar için yazı aşağıda..

DİKKAT ÇEKİCİ GÖRSELLİK
JEOD YAPISI

Değerli taşlarla ilgilenen kişilerin, taşları işleyen ya da satan işletmelere girdiklerinde ilk dikkatini çeken o güzellikten, "Jeod Yapısı"ndan bahsedeceğim bu yazımda. Dergimizin görsellerinde görünce tanıdığınız mor kuvars bilinen adıyla ametist taşı, nasıl oluyor da bir kayanın içinde gizlenmiş halde bulunuyor? Onun bizden saklanmasına, dışa bir kaya görünümü vermesine sebep nedir hiç merak ettiniz mi?
Fotoğraflarda görüğünüz gibi jeodun içine saklanan bu taşlarda sanki bir saklanma ve keşfedilme güdüsü var. Öğrencilik yıllarımda jeodunu kırıp içine baktığımda orataya çıkardığım kristal kuvarsların bana verdiği mutluluğu hatırlıyorum.  Evet bu taşlarda kesinlikle bir keşfedilme güdüsü olsa gerek..

Peki nedir bu Jeod Yapısı?
Jeod yapısı dış şekli yuvarlak ve oval olan, kuvars ve kalsit gibi kristallerin içsel bir merkeze doğru büyüdüğü yapıdır. Kristaller boşluk içine doğru engellenmeksizin büyür ve mükemmel kristaller oluşturur. Bu kristaller genellikle kalsedondan oluşmuş bir kılıf içinde dizillim gösterir. Bunlar güzellikleri nedeniyle değerli oldukları için kişiler tarafından rağbet görürler. 

Biraz da bilimsel..
Sedimanlar (tortullar) içinde, çeşitli fosillerin çürümesi sonucunda organik kısımların meydana getirdiği tuzlu bir sıvı, kayanın boşluklarını doldurur. Bunun üzerine ince ve silisten yapılmış bir zarf oluşur. İç sıvı ile dış sıvı arasındaki yoğunluk farkından dolayı içe yönlü bir osmotik akıntı başlar. Dış ve içteki yoğunluk farkı eşit oluncaya kadar osmotik akıntı içeriye doğru devam eder. Bu akıntı devam ettiği müddetçe iç kısım şişer. Şişme, dışarıdaki sıvı az yoğun olduğu takdirde daha kolay ve güzel bir şekil de oluşur.  Sıvı yoğunlukları denk olunca, osmotik akım durur. Şişme durunca zamanla meydana gelen kuruma sonucu silis jeli halinde olan kabuk büzüşür ve çatlar. Bu çatlaklardan içeri giren ve çeşitli mineral eriyikleri kapsayan sular, silisli kabuğun iç kısmında bir takım kristaller çökelterek, "Jeod Yapısı"nı meydana getirirler.

Güzel "Jeod Yapıları"mızın hikayesi böyle..
Anıl Özer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder