Yeni hevesler, yepyeni yaşanmışlıklar için çıkmıştık yola. Kaydadeğer insanların tanışıklığı ile başladık masalımıza. Yeni çiçekler ve yeni yapraklar filizlendi dallarımızdan. Güneşin kendini göstermesi yetti ayaklanabilmemiz için. Fakat yerimizden doğrulduğumuzda gördüğümüz ufuk, hayal ettiğimizden uzaktı. Bizi yetiştirenlerin koyduğu kurallara bağlı bir perspektif değildi karşımızda duran. Bir kabullenme ve bir başaçıkma gerekliydi sahiplenebilmek için...
Kendini ikna edemeyen adamın, onu yetiştirenlerin kurallarıyla oynamak zorunda olduğu tabular uygarlığında...
(Sahiplenemediğim değerlere ithafen) ANIL ÖZER
İnsanlığı sınırlayan tabular..onların olmadığında yaşam nasıl olurdu çok merak ediyorum.
YanıtlaSilSahi! bunu bir kurgulayan olsa da öğrensek bizde :)
Bir sosyolog a sormak lazım.. :))
YanıtlaSil