25 Ağustos 2011

Pamuk ipliğindekilerin farkındalığı !

 
      Onlarca weblogda, sitede 2012 senaryoları almış-yürümüş durumda. Sevgili mayalar ortalığın bu kadar karışacağını bilselerdi,eminim ki maya takvimini 2012 de sonlandırmazlardı. Şimdi ise benim (bir Jeoloji Mühendisi'nin) gözünden duruma bakalım.

      Çoğu site ilk evvela Dünya'nın manyetik alanındaki bozulmadan söz etmekte. Bilinen o ki sözü geçen manyetik alanın, çeşitli deneylerin ışığında, bozunmaya başladığı saptandı. Hatta çeşitli ülkelerdeki arı ve kuşların ölümü buna bağlandı. Zira bu hayvanlar, manyetik alana göre yön bulmakta, bu alandaki değişimlerden dolayı karışan mekanizmaları onlara yön saptırmaktadır denildi. Zaten Alman bilim adamı Albert Einstein, "Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz" demişti. 

      Buraya kadar olan kısım zaten herkesin bilgisi dahilinde olanlar. Ama az rastladığım şey kutup değişimi, daha doğrusu manyetik alanın tersinmesi. Dünyanın kutupları belli periyotlarla (bin yıllar) takla atarlar. Evet yanlış duymadınız. Kuzey güney, güney ise kuzey olur. Elinize aldığınız bir pusulanın tam ters gösterdiğini hayal edin. Yok artık daha neler diyeceksin. Bu durumun en büyük ispatı, Atlas Okyanusu'nun ortasının ortasında bulunan, dikine yarık Orta Atlantik Sırtı'dır. Burada magmanın bileşimdeki, yüzeye çıkan metalik madenlerin atomik yapısı incelendiğinde, atomik dizilimlerinin belli periyotlar halinde tam ters istikamete dizilim gösterdiği saptanmıştır. Bu da oldukça güçlü bir ispat. Tabi bir anda kutuplar "pat" diye takla atacak değil ama süreç başladı sanırım. Tabi benim mühendisliğim bu kadar ayrıntılı bir değerlendirme yapmaya yetmez. Bizler de zamanında hocalarımızdan öğrendiklerimizi satmaktayız.

      Manyetik alan ne işe yarıyordu ki diyenlere şu kısa cevabı vereyim. Bu alanın en önemli özelliği Güneş'ten gelen radyoaktif salınımı engellemesi ve bu radyoaktiviteden insanları korumasıdır. Hatta kutuplarda zayıf olan manyetik alandan dolayı, bazı zamanlarda kutuplardan sızar ve kutup ışıkları'nı (aura) oluşturur. 

      Bu durumda kutupların değişim sürecindeki manyetik alan düzensizliklerini dikkate alırsak, sürecin hızlanması Güneş'ten gelen radyasyonun bazı bölgelerden sızabileceğini düşündürmektedir. Sızarsa olacak şey şu ; Kanser Patlaması...

      Sizler yine de bu konuda yazılan yazılara pek kafayı takmayın. Çünkü elimizden gelen birşey olmadığı aşikar. Hayatı fikirsel değerlendirmelerinize ve inancınıza uygun yaşayın. Bu bilgileri kullanarak kimsenin düşüncelerini değiştirmeye veya bazı islami siteler gibi korkutarak bir yerlere varma isteğinde değilim.

      Zira sabah kalktığımızda cansız olabiliriz. 2012 de birşey olacaksa bile bunu görme ihtimalimiz olmayabilir. O ihtimali de istatistikçiler hesaplayıversin. 
     
      Bu konu ile ilgili daha fazla bilgi isteyenler Ayşe Kargıoğlu'nun şu yazısını inceleyebilir.
     Yine bu konuya dini açıdan yaklaşmak isteyen arkadaşlar ise buradaki sayfada faydalanılan Ankebut Suresi'ni inceleyebilir.

      Karikatür Umut Sarıkaya'ya aittir. Konuyu en iyi özetleyen ve bizim millete uyarlayan anlatım da budur aslında. Ben de karikatürdeki karakter ile aynı düşüncelere sahibim :)
    
      Sevgili jeolog arkadaşlarım yazıyı basit bulmuş olabilirsiniz ama unutmayın ben bu yazıyı yazarken tam anlamıyla teknik dili kullansaydım, beni okuyan başka meslek grubundaki arkadaşlarım anlamakta zorlanırdı. :) Zira geçenlerde girdiğim bir kimya blogundan hiçbirşey anlamadan geri çıktım. :))

3 yorum:

  1. Aga bırak bilimselliği.. sen o melankolik yazılardan yaz :) Gerçi bu na da bi espri katıştırmışsın hoş olmuş ama..

    YanıtlaSil
  2. Bi şemsiye ustası William Shakespeare'e yazılarını gönderiyor ve düşüncelerini soruyor..

    Shakespeare adama şöyle bi mektup gönderiyor..
    "Dostum; siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın..."

    Senin söylediğin de öyle gibi... "sen hep melankolik yaz" :D

    YanıtlaSil
  3. Haha.. Evet öyle oldu galiba.. :)

    YanıtlaSil