10 Ekim 2011

Oluyo Bazen ❷

İstek Üzerine.. Oluyo Bazen 2...
Kendi kendime güldüğüm yegane anlardan biri geldi yine. Serinin ilk versiyonunda söylemiştim “her zaman duygusal yazılar yazmam” diye. Bu da öyle anlardan biri işte, mazur gör. :)
      
      Bugün, gün içinde biraz şehri turlamak istedim. Zira bulunduğum şehirde hava çoğu zaman güzel. Sarrafların toplanmış olduğu ünlü bir caddede ilerlerken, yaşlı-genç tüm bayanların, yürürken kafalarını tek bir tarafa çevirerek yürüdüğünü farkettim. Bu öyle bir yürüyüştü ki, sihirsel bir ayine dönüşmüştü. Tek bir yana bakan bayanların, yol ortasında altın sarısının hipnotik etkisine kapılmasının tanığı oldum. Neydi onları hipnotize eden büyük güç? Bu dramatik ayine sebep olan neydi acaba? Ne?
      
      Converse, türevleri ve taklitleri… Ne çok meşhur oldular, ne büyük bir kitleye ulaştılar. En çok anlamakta zorlandığım ticari ürünlerden biridir. Tüm lise gençliğinin ayağında… Rahat desen değil, ucuz desen değil. Hele orjinali ateş pahası. Bir kumaş parçasına o parayı verenler, günaha girmektesiniz söyliyim. Bez ayakkabı işte, daha ne… Sordum bi kız arkadaşa nedir bu converse olayı diye, “dar paça kot giyince iyi duruyor, dar paça kot giyiyorsan mecbursun”  dedi..  “he bu mu yani bütün olay” dedim..  “bu” dedi.. Öylece kalakaldım.
      Düşüncelerimin kimseyi bağlamadığını biliyorum ama, şu buruna takılan tektaş ne saçma bir icattır kardeşim. Bayanda en iğrenç bulduğum, ölesiye tiksindiğim şeydir. Emin olun ki estetik görünmüyor. Burnunda bir sümükle caddelerde dolaştığını farkında değilsin.  Estetik ve güzel görünmek için takıyorsan hiç takma. Ha benim param var burnuma hatta kıçıma bile tektaş takarım diyorsan, tüm maden ve jeoloji mühendislerinin sana kahkahalarla güldüğünü bil. Zira Türkiye sınırları içinde senin alabileceğin bir elmas pırlantası yok. Senin taktığın şey beş para etmez bir zirkon pırlantası. Pırlanta; işlenmiş değerli taştır ve eskiden olduğu gibi hepsi elmas değildir. Güncel dönem “kazık yontucuları” o piyasaya çoktan el atmıştır ve zirkonu sana çakmaktadırlar. Bilinen tüm ünlü markalar dahil.. Neyse çok sinirlendim bu konuyu sonra yeniden konuşalım..
      
      Geçenlerde bir arkadaşımla eski lise fotoğraflarımıza bakıyoruz. Bizim eleman  “abi ya saçlar kıyafetler neymiş be ya, neler yapmışız” dedi. “E be kardeşim o dönem kızlar bunları beğeniyordu” dedim. Sonra düşündüm. Erkek hayatının her döneminde kendini bayanlara beğendirmeye çalışmak ve beğendirmek ile yükümlü. Bu öyle bir yükümlülük ki, insana saçma sapan işler yaptırdığı gibi, halihazırda mevcut olan genci tanınmaz hale getirebiliyor. Yinede bayanlar her daim beğenisizlik göstermek ve mevcut olanı değiştirmek üzerine programlanmış gibiler. Biraz hüzünlü, fakat komik bir durum. 

Not: Oluyo bazen serisinde Türkçe kurallarına dikkat edilmemiştir. Duyarlı arkadaşlardan özür dilerim. Ayrıca bu eleştirel yaklaşımlar sadece birer espiri niteliğindedir. Converse giyenler veya burnunda tektaşı olanlar alınmasın lutfen :))

Oluyo Bazen ❶ ‘i okudun mu? Okumadıysan hemen tıkla…

Anıl Özer

8 yorum:

  1. Çok geyik yaa.. :) Ben de o dramatik ayine yakalanıyorum bi kere... ve ayrıca bir dönem burnuma tektaş takmıştım.. :)

    YanıtlaSil
  2. Ben bunu kaçırmışım daha önce.. Dramatik ayine patladım :))

    YanıtlaSil
  3. Ama çok rahatt ya converse.... Lutfen ama... :))

    YanıtlaSil
  4. Sim Büyücüsü10/10/11

    Bir de Gemolojinin Jeolojiye biraz olsun yakın olduğunu düşünürsek, bi ara şu "PIRLANTA" konusunu ele alırmısın.. Zİra hakikatten kandırılıyoruz.. 1800 liraya aldığım yüzüğümü 400 e geri almıyorlar yaa..

    YanıtlaSil
  5. Utopia..10/10/11

    Ya şu bayanların sürekli olarak bir değişim istemesi de ayrı bi olay ha. Uyuz oluyorum..

    YanıtlaSil
  6. Erkekler kendilerini kızlara beğendirmeye çalışırken, onların hızına yetişemeyip saçmalıyorlar. Çünkü bir kızın değişim hızına ve isteğine bir erkeğin yetişmeye çalışması nafiledir...

    YanıtlaSil
  7. Kanks.. derinlemesine komik ya :))

    YanıtlaSil