22 Aralık 2012

Pembe Spinel

Özleyeceğim dostum için küçük bir hikaye..

    "Abla neden böyle olur dedi" çocuk..

    Aslında cevabını bilmediği soruları sormazdı. Zira istemediklerini duyma riskine giremezdi korkusundan. Fakat bu sefer gerçekten yaşadıklarına anlam verememiş ve değer verdiği ve onu anladığını düşündüğü tek dostuna sormuştu bu soruyu.

    Abla dediği ve değer verdiği dostuna bir de isim takmıştı Pembe Spinel diye. Pembe rengi severdi çünkü. Bir de spinel gibi az bulunur ve değerli bir taşı yakıştırmıştı ona.

    Çocuğun soruyu sorduğunu duyan Pembe Spinel başını öne eğdi. Cevabı yüklü ve taşınmaz bir ağırlıkta olan bu soruyu cevaplamak onun için zor olacaktı. Kafasını kaldırdı ve ince bakışlarla çocuğu süzdü. Hayatın ona yükleyeceklerini anlamlandırabileceğine emin olmak istiyordu. Çocuk aksine güçsüz ve dirayetsizdi. Cevap onu korkutan büyük riskin ta kendisiydi.

    Aldığı büyük nefesin ardından konuşmaya başladı; "Bazı insanlar birey olmaktan çok uzaktır çocuk. Onlar yalnız yaşamayı kabul etmezler. Ailelerinden uzaklaşamazlar. Onların hayatına eşlik edecek bir sevgili olmaksızın kendilerini hep eksik hissederler. Bu belki de tanrının bir laneti. Zira onların ruhları eksik yaratılmış. Ruhlarında hep bir boşluk var. Her ne kadar sarıp sarmalasan da, hiç bir zaman doymak bilmeyen büyük bir boşluk."

    Pembe Spinel çocuğu iyi tanıyordu. Üzülmüş olduğunu görüyor olsa bile konuşmasına devam etti; "Birey olmak fiilinden uzaklarda kalmamalısın. Çünkü bir gün, an donuklaşıp silinecek. Yarın, dün'ün silik bir kopyası haline gelecek. Yanında duran eş, seninle olmasına rağmen kendi hayatını yaşıyor olacak. Senin gibi ruhu eksik adamlarda, bir an için dahi olsa eşine fikren ve hissen ihanet edecek. Ama yine sonra kendisi en büyük yıkımı yaşayacak. Yaşam tatsız bir macera ve iyi ya da kötü yok. Bunca uğraşa rağmen mutsuzluğun yıkıcı alevi ile tanıştın işte. Sevgi'den yoksun insanlar dürüst olmazlar. Ne dürüstlük ara, ne de bir tamamlayıcı. Bir başına duramıyorsan ayakta ve her daim tutunacak birşeyler arıyorsan, bir gün düşeceğine emin olabilirsin."

    Sonra başını tekrar öne eğdi Pembe Spinel. "Ben sana söylüyorum ama ben birey olamadım. Hep bağımlı hep eksik hissettim. Ne olur sen bir birey ol. Zorluklara tek başına göğüs ger. Tecrubelerini sabitle. Kişiler arasında seçim yap ve insanlara inanma, çünkü onların manyetik dna sarmallarına yalan ve riyakarlık kodlanmıştır. Yoksa bir gün benim gibi ölmeyi denersin. Yaşamaktan vazgeçersin. Bu hayatı yaşamayı reddetmek kolay birşey değil. Yaşamayı reddetmek demek tüm bir öğretiden ve imandan vazgeçmek demektir. Bunu başaramadım. Beni sen kurtardım. Ama biliyorum bir gün yeniden olacak çünkü böyle koatik bir evren için biz yetersiz ve de gereksiziz."

    Çocuk cevabını almıştı. Hiç bir zaman uygulamaya geçiremeyeceği nasihatleri cebine koydu ve evine döndü. Bilmiyordu ki 11/12/2012 de en değer verdiği Pembe Spinel'ini kaybedecekti. Haberi aldığında tüm gözyaşını döktü çocuk. Pembe Spinel artık yoktu. Çocuğun gözündeki en büyük şair, duygulardan yoksun bu Dünya'da yaşamayı reddetmiş, ölümün daha da acıtacağını bile bile karaktersiz bu  Dünya'yı bırakıp gitmişti.

Anıl Özer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder