Çoğunlukla, kendi hayatımızın hak ve hukuk savaşını veren akıllı uslu çocuklardan olduk. Halbuki gezegen öylesine adaletten uzak ve gaspa uygundu ki, kalplerimizdeki huzursuzluk dizboyuydu. Geçerli kuralların temel dayanağı "materyalizm" (maddecilik) ve "pragmatizm" (faydacılık) di. Bizler gün gelecek te bu kurallar değişecek, yaşam standartlarımız adalete uygun olacak beklentisiyle avunurken, kalplerimizi ve değerli düşüncelerimizi, iki temel dayanağa kaptırarak maddeci ve faydacı olduk. Bize çile çektirenlerin geçerli kurallarını kabul ettik. Zira çektiğimiz acıları unutmak için yaralarımıza merhem bulamadık. Biz de yaralarımıza merhem olsun diye, başkalarının hakkını gaspettik. Bize faydalı olanları, menfaatimize uyanları takip ettik. Aşağılık karakterlerin izini kovaladık. Kaydadeğer beyinlerimizi, düşüncelerimizi, paranın ve gücün uşağı yaptık. Arkasından ağlamaya değmeyeceklerin arkasından ağlarken kararttık kendimizi. Değerli bir Tanrı'nın kulu olmaktan ziyade, menfaat gezegenin yaşayanlarından olduk.
Korumasız kalmış kulların, ardına sığınacak bir güç bulamadığı bu materyalist dünyada...
Korumasız kalmış kulların, ardına sığınacak bir güç bulamadığı bu materyalist dünyada...
(Başımızı yukarı kaldırıp, güçsüzlüğümüzü hissettiğimiz anlara ithafen) Anıl ÖZER
Yaratıcısı tarafından boşverilmiş bir gezegenin ağıtını yakmak bize kalmadı. Bırak başkaları düşünsün...
YanıtlaSilGaspedilen haklarımız için avuç açtığımızda, saatler süren duaların ardından tükenen umutlarımız nedeniyle, hep avuçlarımızı geri kapatmadık mı...
YanıtlaSilBazen ağıtlarımızı yaktık Selen ve ne yazık ki avuçlarımızı geri kapattık Tuna...
YanıtlaSil